Beşiktaş tarihinin en sıra dışı olayları şu günlerde yaşanıyor. Hasan Arat’ın istifasıyla başlayan skandallar zincirine yeni bir halka daha eklendi. Kulübün en kıdemli üyelerinin yer aldığı divan kurulunun 21 Aralık’ta yapılması planlanan toplantısı iptal edildi.
Olağanüstü genel kurul kararı alarak delegeleri sandığa götürecek olan Hüseyin Yücel ve yönetimi, toplantının yapılmaması adına divana yazılı başvuru yaptı. Gerekçe olarak ise divandan bir sonraki hafta olağanüstü kongrenin yapılacak olması gösterildi. Yücel cephesi, İstanbul dışındaki üyelerin hem 21 Aralık’ta hem de 29 Aralık’ta İstanbul’a gelmek zorunda kalacaklarını ileri sürdü.
‘Yangından mal kaçırma’
Bu karara camianın tavrı ise sert oldu. Hasan Arat ve Hüseyin Yücel dönemindeki iddialarla ilgili birçok soruya yanıt arayan üyeler, mevcut durumu, “Yangından mal kaçırma” ve “Oldu-bitti” olarak yorumlandı. Üyelerin büyük bölümü, “Muhalefetin konuşmasına izin verilmedi. Mali tablolar konusunda hesap sorma fırsatı elden gitti.
Kısacası, bu yönetimin artı ve eksilerini tartmak eylül-ekim aylarında yapılacak idari ve mali genel kurula kaldı. Divan Kurulu toplansa bunlar konuşulabilecekti” ifadelerini kullandı. Denetim Kurulu’nun da henüz raporunu Divan Kurulu’na teslim etmediği, bu nedenle konuşulacak somut rakamların ortaya çıkmadığı savunuldu.
Hukukçulara göre tüzük ihlali
Kulübe yakın hukukçular ise divan kurulu toplantısının aralık ayı içerisinde yapılmamasını ‘tüzük ihlali’ olarak değerlendirdi. Tüzükte, “Divan kurulu, Mart, Haziran ve Aralık ayları olmak üzere yıl içerisinde 3 (üç) kez, divan başkanlık kurulunun belirleyeceği gün ve saatte, yönetim kurulu ve denetim kurulunun da katılımı ile olağan toplanır” ifadesi bulunuyor.
Bu konuya dair yazarımız Orhan Yıldırım'ın değerlendirmesi ise şu şekilde:
Hesabını verin
"Kaçak Başkan Hasan Arat ile devamı Hüseyin Yücel’in son oyunu: Hesaptan kaçış. Bir yıl içinde borcu beşe katlayan Arat yönetimi, çok ağır eleştiri ve ithamlara maruz kaldı. Herkesin beklentisi; 21 Aralık’ta divan toplantısında çıkıp bilgi ve belgelerin ışığında hesabını vermekti. Başta eski Başkan Ahmet Nur Çebi olmak üzere, Serdal Adalı ve Emre Kocadağ ile tüm üyeler bunu bekliyordu.
Ama beklenen olmadı. Zira Arat’ın uzaktan kumanda ettiği Yücel, toplantıyı öteletti. Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk bu duruma alet oldu. Samet Aybaba’nın açıkladığı büyük vurgun, buz dağının görünen kısmı. Böylece inanılmaz iddialara yönetim ile birlikte Divan da ortak oldu. Yok öyle çekip gitme. Kızıp kenara çekilme. Yaptım, oldu bitti. Geriden ne yaparsanız yapın düşüncesi işlemez. Yaşanan süreçte ortaya atılanların hesabı sorulmalı. Bu aslında Arat ve devam niteliğindeki MATRUŞKA yönetim için de fırsat idi. Çıkıp kendini aklama adına son şans belki de...
Kaçış yok!
Beşiktaş Kulübü, durumun bu hale gelmesinden sorumlu olanlardan mutlaka hesap sormalı. Konuyu önce kendi içinde ele almalı. Ardından adli süreci başlatmalı. İlgili kanunlar gereği; her Başkan ve yönetim kendi dönemlerinin hesabını vermeli. Stadı yaparken şampiyon da yapan Fikret Orman’a, “Paralar nerede” diye soranlar, bir çivi çakmayanlara asıl bunu ve daha fazlasını sormalı. Hesap günü sadece ötelendi. Artık kaçış yok. O hesap ödenecek."
Habere git: Fanatik