Futbol Konseyi: Modası geçmiş biri, 80lere ait çağ dışı futbol oynatıyor

Hürriyet

Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Mehmet Arslan, Fırat Aydınus ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde bu hafta yaşananları masaya yatırdı.

1-) Ligde bitime 6 hafta kala G.Saray, F.Bahçe’nin 5 puan önünde ve iki averajı da iyi. G.Saray için ‘şampi...’ denilebilir mi?

MEHMET ARSLAN: GALATASARAY ARTIK 5. YILDIZI TAKTI!

Bırakın ‘şampi’yi açık açık şampiyon diyebiliriz Galatasaray’a. Küme düşme adayı bir takımdan kendi evinde 3 gol yiyen Fenerbahçe mi şampiyon olacak? Hayal satmayalım Fenerbahçelilere. Galatasaray artık 5. yıldızı taktı. Ve onlar açısından en büyük tehlike ortaya çıktı. Z kuşağı sarı kırmızılı renklere bağlandı. Sadece sportif başarı alanında değil, taraftar büyüklüğü açısından da rakibinin gerisinde kaldı F.Bahçe. Asıl başarısızlık ve acı olan bu değil mi?

GÜNTEKİN ONAY: O OLAY 50 YILDA 1 OLUR

Galatasaray 1995 yılında içinde bir haftada Samsun, Gaziantep ve Antalya’ya yenilip şampiyonluğu Beşiktaş’a kaptırmıştı. O ancak 50 yılda bir olur. Galatasaray’ın fikstürü çok kolay değil ancak 6 maçta 2 beraberlik veya 1 mağlubiyet, 1 beraberlik yeterli olacak. Fenerbahçe tüm maçlarını kazansa dahi ipler güçlü bir şekilde Galatasaray’ın avuçlarında. Moral motivasyon olarak da ivme sarı kırmızılılardan yana.

UĞUR MELEKE: F.BAHÇE'NİN HALA STABİL BİR SÜRÜMÜ YOK

Galatasaray'ın 2 maçlık avantajı var ortada. F.Bahçe’ye şans tanıması için 2 kez yenilmesi ya da 3 kez berabere kalması gerek. Ki bu arada da F.Bahçe’nin 6 maçı kazanması gerekiyor. Ancak Mourinho’nun işleyen 3-4-1-2 modelinden vazgeçmesi, Dzeko-Nesyri ikilisini bozması, Kostic-Oğuz’u kenarda oturtmaya başlaması göz önüne alındığında kalan 6 maçta da hangi sürprizler yapacağını kestirmek güç. Nisan ayı gelmiş, F.Bahçe’nin hâlâ stabil bir sürümü yok.

FIRAT AYDINUS: HER AÇIDAN İYİ VE AVANTAJ

Sadece 5 puan ve ikili averaj olarak değil, oyun, öz güven ve psikolojik olarak da Fenerbahçe’ye göre avantajlı Galatasaray. Fenerbahçe adına tüm maçlarını kazanıp, Galatasaray’ın 1 mağlubiyet ve 1 beraberlik alması üzerine düşünülen tablo, kalan 6 hafta da 2 mağlubiyete evrildi. ‘Her ne kadar futbol bu’ dense de, şampiyonluk için G.Saray adına daha da kolaylaşan bir görüntü var.

2-) Kayseri'yi yenemeyen Fenerbahçe’de Mourinho, Fred ve Szymanski’nin hatalarını işaret etti. Sizce bu kaybın esas sorumlusu kim?

UĞUR MELEKE: MOURiNHO KENDi DIŞINDA HERKESi SUÇLAYABiLiYOR

Puan kaybettiği maçlar sonrası Mourinho’nun klasik taktiği bu. Kendi başarısız yöntemleri dışında herkesi suçlayabiliyor. Süper Lig’in ilk beşinden hiçbirini yenememiş, Rangers’a elenmiş, kupaya veda etmiş. Kupaya veda ederken Galatasaray önüne 1 aydır oynamayan Çağlar’la çıkmış. Kayseri önüne benzer şekilde Carlos’la çıkmış. Talisca-Nesyri ikilisi Galatasaray kupa maçında fonksiyonel olmamış, Kayserispor müsabakasında tekrar denemiş bu ikiliyi. Sadece orta-kafa-golle, 80’lere ait çağdışı bir futbolla sonuca gitmeye çalışan modası geçmiş biri Mourinho.

MEHMET ARSLAN: HEP BAHANE ÖNE SÜREN ANLAYIŞIN FENERBAHÇE’Yi GETiRDiĞi NOKTA BU

Galatasaray puan kaybeder ama F.Bahçe tüm maçlarını kazanamaz” demiştim 1-2 hafta önce. İçten içe bunu tüm Fenerbahçeliler de hissediyordu. Çünkü Fenerbahçe yavaş ve yaşlı bir takım. Açık söyleyeyim, Fenerbahçelilerin arzuladığı oyunu Galatasaray oynuyor. Bu tablonun tek sorumlusu var: Jose Mourinho. Hiç kimse ‘kuşa bak’ demesin. Tablo açık ve ortada. Hep bahane öne süren, çözüm üretemeyen anlayışı ile Fenerbahçe’yi getirdiği nokta bu.

GÜNTEKİN ONAY: TOP RAKiPTE iKEN TALiSCA OYUNDA YOK BU DA SAVUNMAYI OLUMSUZ ETKiLiYOR

Mourinho dengeli bir oyun bulmuştu. 3-5-2 formasyonunda hem kanatlar hem de forvetler tıkır tıkır çalışıyordu. Takım, rakiplerine fazla pozisyon vermiyordu. Tekrar 4’lüye döndükten sonra Kostic ve Oğuz devre dışı kaldı. Halbuki ikisi de çok formdaydı. Kayseri maçında savunma arkasına koşu yapmayan, hızlı olmayan Nesyri-Talisca ikilisini sadece yüksek toplarla beslemeye çalıştılar. Ancak gerek Mert Müldür gerekse Osayi iyi orta yapan oyuncular değil, rakip savunmayı sadece Maximin zorladı. Fred ve Szymanski’ye gelince. Orta alanda Talisca oynayınca top rakibin ayağına geçtikten sonra bütün yük bu iki oyuncuya biniyor. Top rakipte iken Talisca oyunda hiç yok. Ne baskı yapıyor ne top kazanıyor ne de ikili mücadeleye giriyor. Bu da takım savunmasını olumsuz etkiliyor.

FIRAT AYDINUS: FRED VE SZYMANSKi’Yi iŞARET EDEREK KENDi EKSiKLERiNi ÖRTBAS EDEMEZ

Nasıl ki geriye düştükten sonra bazı oyuncuların bireysel becerileriyle skoru lehine çevirdiyse, özellikle ilk ve ikinci gol gibi yenilen gollerde bireysel hatalar tabii ki başroldeydi. Ama Mourinho, bu maçta Fenerbahçe adına kaybedilen 2 puanın en önemli sebebi olarak sadece Fred ile Syzmanski’nin hatalarını işaret ederek kendi eksiklerini ve beraberlikteki payını örtbas edemez.

3-) Bodrum önünde 2-0 galip gelen Galatasaray’ı nasıl buldunuz? Sarı kırmızılı takımın ideal 11’i sizce bu mudur?

FIRAT AYDINUS: G.SARAY iÇiN iDEAL 11’DEN ZiYADE iDEAL 3’LÜ ÖNEMLi

Galatasaray 2 farklı kazanmış olsa da, Bodrumspor karşısında oynadığı oyun ve kurduğu baskı ile daha farklı skoru vadediyordu. Galatasaray kalan 6 haftada 5 puanlık fark ile birlikte daha da artan özgüven ve psikolojik rahatlık içinde müsabakalarını oynacak. Sarı kırmızılılar için ideal 11’den ziyade ideal üçlüsü Davinson Sanchez-Lucas Torreira-Victor Osimhen takımın vazgeçilmez omurgası.

UĞUR MELEKE: LUCAS TORREiRA GALATASARAY’IN HAFIZASININ BiR SiMGESi GiBi

Galatasaray'ın özellikle ilk devrede 5-6 gol atabilirdi Bodrum’a. Şutlarda 23-0, rakip ceza alanında topla buluşmada 27-0 üstündü. Ama tabii bu oyunun 3 maçlık bir serinin devamı olduğunu not etmek gerek. Okan Buruk, klasik 4-2-3-1’le, Torreira-Lemina-Sara orta sahasıyla oynadığı bu 3 maçtan galibiyetle ve iki cephede avantajla çıktı. Bu müsabaka için ayrı bir parantezi Torreira’ya açmak lazım. Birinci dakikadan son ana kadar sahanın patronu gibiydi. Her yerdeydi. Galatasaray’ın hafızasının simgesi gibi Lucas Torreira.

MEHMET ARSLAN: BODRUM MAÇINDAKi EZiCi OYUN SADECE DiZiLiŞ VE KADRO iLE AÇIKLANAMAZ

Uğur Meleke harika bir istatistik veriyle açıklama getirmişti Bodrum maçına. Şutlarda 23-0, rakip ceza alanında topla buluşmada 27-0 üstünlük kurmuş Galatasaray ilk yarıda. Maçı anlatan rakamlar bu. Rakip bırakın Galatasaray’ı yenmeyi, tehdit etmeyi bile aklından geçiremiyor. Bunu sadece diziliş ve ideal kadro ile açıklayamazsınız. Galatasaray’daki adanmışlık ve aidiyet duygusunu göz ardı edemeyiz. Dikkat edin tüm maçlara, Galatasaray rakipten dönen topları yeniden kazanma ve pres ustası... Bu özelliği onları tüm takımlardan ayırıyor.

GÜNTEKİN ONAY: BARIŞ VE YUNUS’UN TEKRAR FORM TUTMASI OYUNU YUKARIYA ÇEKTi

Galatasaray, Fenerbahçe ile oynadığı Türkiye Kupası maçından sonra, oyun gücü olarak son 2 yıldaki şampiyon takıma geri döndü. Sahanın her bölgesinde rakibe nefes aldırmayan güçlü bir pres yapan, topu hızlı dolaştıran ve hücumda sürekli hareketlilikle rakip savunmayı bunaltan oyunu yeniden izlemeye başladık. Özellikle bundan birkaç hafta önce Osimhen hücumda adeta tek başına idi. Ancak son 2 maçtır Barış ve Yunus’un da Osimhen’le birlikte tekrar form tutmaları Galatasaray’ın oyununu daha yukarıya çekti.

4-) Solskjaer, Göztepe maçında takımının savaşını övdü ancak İmmobile’yi oynatmaması şaşırttı. Solskjaer’in kararları doğru mu?

FIRAT AYDINUS: BEŞiKTAŞ’TA BAZI FUTBOLCULAR GERi DÖNMEMEK ÜZERE GiTMELi

Solksjaer’in kararları şu zamanda çok önem teşkil etmiyor açıkçası. Takımlarından umudunu sezonun başında kesmiş olan Beşiktaş taraftarlarının önümüzdeki sezona umutla bakabilmesi için, ‘lig bitse de bir an önce gitsek’ modunda ve zihniyetinde olan bazı futbolcuların, gittikten sonra asla geri dönmemeleni gerekiyor.

GÜNTEKİN ONAY: iMMOBiLE VARSA VE KADRODA ALTERNATiFi YOKSA KESiNLiKLE OYNATILMALIDIR

Teknik adamlar ellerindeki oyunculardan maksimum verim almak için onları en doğru şekilde kullanıp hazırlamak için varlar. Beşiktaş’ta İmmobile gibi bir oyuncu varsa ve kadroda alternatifi yoksa, Solskjaer kesinlikle kullanmalı. Yıldızları, egolu ve sorunlu oyuncuları yönetebilmek zaten bu işin en önemli parçası. Beşiktaş ne yazık ki son yıllarda, az olan yıldız oyuncularını yönetmekte başarılı değil.

MEHMET ARSLAN: FUTBOL DÜNÜN DEĞiL BUGÜNÜN OYUNU TAKIMA NASIL KATKI YAPTIĞINIZ ÖNEMLi

Yüzde yüz destekliyorum. Duruşuyla, aldığı kararlarla bir takım yaratmaya çalışıyor Ole Gunnar Solskajer. Elbette bir oyuncu takımın kaderini değiştiremez (Victor Osimhen hariç). Ciro İmmobile ilk 5-10 hafta hariç takım için bir koz değil, yük haline geldi. Takım kriz içindeyken, hiç bir oyuncunun geçmiş kariyerine yaslanması hoş değil. Futbol bugünün oyunu, dünün değil. Takıma ne katkı yaptığınız önemli. Bu performansı i

UĞUR MELEKE: 5 YIL ÖNCE MANCHESTER UNiTED’DA YAŞADIKLARININ BENZERiNi DENEYiMLiYOR

Solskjaer, bir deja-vu yaşıyor bence İstanbul’da... 5 yıl önce Manchester United’da yaşadıklarının bir benzerini deneyimliyor. Kadrosu koşmayan-mücadele etmeyen generallerle dolu. Oynatıyorsunuz, savaşmıyorlar. Oynatmıyorsunuz, mızmızlanıyorlar. 5 sene önce bu isimler Pogba’ydı, Rashford’dı, Martial’di, Lingard’dı. Bugün bu isimler İmmobile, Mario ya da Muci. Ama problem aynı. Solskjaer’e katılıyorum, ilaç yetmez, ameliyat gerekiyor bu kadroya.

Uygulamada Aç: BJK Haber Habere git: Hürriyet